KURUMSAL
Ahmet ÖZDEMİR Yazarın Tüm Yazıları
Muhtemelen bu cümleyi duymayan meslektaşım kalmamıştır. En son bu ifadeyi, ormanlık bir alanda 8-10 kişilik bir piknikçi grupla, yakılan ateşi söndürmeleri için tartışırken işittim. Yaptıklarının "suç" olduğunu, ateşi söndürmezlerse haklarında yasal işlem yapacağımızı belirtmemize rağmen, “Siz bizle uğraşmak yerine gidin ormanı yakanlarla uğraşın! Biz yılda bir kere memleketimize gelip ailece orman havası mı almayalım? Sizin gücünüz garibana yetiyor!” diyerek bizleri ormanı yakanlarla işbirliği yapmakla suçladılar.
Şimdi asıl konuya gelelim. Orman yangınlarının çıkma sebeplerine bir göz atalım:
1. **Anız Yakma (Bolu)**
2. **Piknik Ateşi (Muğla)**
3. **Piknik Ateşi (İzmir)**
4. **Sigara İzmariti (İzmir)**
5. **Çoban Ateşi (Karabük)**
6. **Enerji Nakil Hattı (Çanakkale)**
Bu örnekler üzerinden rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yangınların %99'u insan kaynaklıdır; sadece %1'i doğal nedenlerle çıkmaktadır. Piknikçiler, avcılar, yürüyüşçüler, kampçılar ve gezginler ormanlara elini kolunu sallaya sallaya girerken, biz bu zamansız ziyaretçilerin dumanını görmeden müdahale edemez hale geldik. Bunun yanında bu kişiler, kendilerini tamamen masum, orman dostu ve zararsız olarak görmekte, bizleri ise günah keçisi ilan etmeye devam etmektedirler.
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tüm varlığı ve imkânlarıyla sahadayken, bu güruh, başta Sayın Bakanımız olmak üzere, Sayın Genel Müdürümüzden, yangınla mücadelede en ön safta yer alan Orman Muhafaza Memurları ve yangında cansiperane görev yapan işçilerimize kadar herkese hakaret etmekte. Özellikle sosyal medya üzerinden tüm OGM’yi hedef alarak itibarsızlaştırmaya, verilen emeği yok saymaya çalışmaları, tüm imkanlarıyla mücadele veren arkadaşlarımıza büyük bir haksızlıktır.
Bizler, günlerce ve haftalarca alevlere karşı müdahale ederken, takdir beklemeden evlerimizden ve ailelerimizden uzakta vatan savunması yaparken, yanan ormanları içkisine meze yapanların görüş bildirme hakkı yoktur! Arazözlerimizin, tankerlerimizin ve ilk müdahale araçlarımızın yangına ulaşmasını engelleyen; feribotlarda yer vermeyen bencil, vurdumduymaz ve ahlaksızların ahkâm kesmeye hakkı yoktur. Bizler, ciğerlerimize yangının isini ve dumanını çekerken nasıl bir ağaç, bir can daha kurtarırız diye canımızı ortaya koyarken, elinde piposu, masasında buzlu viskisi ile ahkâm kesen sözde “aydın” ve “gazeteci” müsveddelerinin bizi anlamasını ve verdiğimiz emeğe saygı duymalarını beklemiyoruz.
Yangınla hiçbir ilgisi olmayan, yangın ortasında suyu bitmeyen, susuzluk çekmeyen, alevlerin ortasında nefessiz kalmayan bu zevat kalkmış, iş güvenliği ve yangın söndürme tekniğinde uzman olduğunu iddia ederek ulusal televizyonlarda boy göstermektedir.
Bu zevatları Çanakkale'ye, Muğla’ya, Bolu’ya, İzmir'e, Denizli’ye davet ediyoruz. Çok değil, yanan alanda bir kangal bez hortumu 300 metre taşıyıp geri toplayacak. Hepi topu bu kadar yardım edecek. Söz, piposu, purosu ve buzlu içkisi benden. Bakalım aynı şeyleri söyleyip yazabilecek mi?
Anlaşılan sizin gücünüz garibanlara yetiyor! Buyurun, adres belli; sadece dün çıkan ve devam eden 17 yangın noktası var. Seçin birini, merak etmeyin haberi bize siz varmadan gelir.