
Ahmet ÖZDEMİR Yazarın Tüm Yazıları
Yıl 2014, EVLAT dediğim, EVLAT gibi sevdiğim kıymetli kardeşim Eser ERGENEKON’un kurduğu Orman Muhafaza Memurları adlı Facebook sayfasında “bizim tayfa” dediğim Orman Muhafaza Memuru arkadaşlarım teker teker toplanmaya, mesleğin sıkıntılarını dile getirmeye başlamıştı. Aramızda kimler yok ki?!?
Başta bugün Orman Muhafaza Memurları Derneği Genel Başkanı İbrahim Uysal olmak üzere, Mustafa GÜL, Hüseyin ÖZTÜRK, Ahmet GÜR, Yılmaz SİVRİKAYA, Olcay TAŞ, Tunay AZİZOĞLU, Özhan ÖZGÜLEŞ, Mehmet CANDAN, Ahmet MERCAN, Bünyamin YURDAKUL, Levent YAŞAR, Osman KÜÇÜK, Yavuz YILMAZ, Osman Ali AKYOL, Hasan Ali BAYRAM, Ebubekir KAVRAYAN, Ramazan ŞİMŞEK, İsmet ÖZEL, İlhami ÇILDIRAMAZ, Erkan KOÇAK, Halil İbrahim TÜRK ve hepimizin başını belaya sokan Ali Rıza ÖZÇANAK olmak üzere daha niceleri bir araya gelmiş, mesleğin sorunlarını tartışıp, mesleğe yeni başlayacak olan aday kardeşlerimize yol gösterip yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bizi küçümseyen de çooook bize destek olan da..
Anlayacağınız mevzular çooook derin..
Teknik kadro istiyoruz, yıpranma istiyoruz, Emniyet Hizmetleri sınıfına geçmek istiyoruz, haftada iki gün izin kullanmak istiyoruz, mesai saatlerinin belli olmasını istiyoruz, hepsinden önemlisi Orman Muhafaza Memurlarının en azından kurum içerisinde “ İNSAN” olarak değer görmesini istiyoruz. Anlayacağınız istiyoruz da istiyoruz…
Yüreğimiz de (amiyane tabirle) gözümüz de kara!! Her birimiz deli fişeğiz. Derneği eleştiriyoruz, Bakanı, Genel Müdürü.. Hep mağrur ve mağduruz.. Ama bir türlü bir araya gelip organize olamıyoruz. O dönemleri hatırlayanlar olacaktır. TÜM-TOTSEN diye bir sendika peydah olmuş, sadece Orman Muhafaza Memurlarının haklarını arayacak, sadece Orman Muhafaza Memurlarının üye olabileceği, Orman Mühendislerinin üye olamayacağı farklı bir *SÖZDE” yapıyla ortaya çıkmış, asıl amacı 2-3 bin üye yapıp, üye aidatları ile sefa sürmek olan üç beş şark kurnazının şaklabanlık ile idare etmeye çalıştığı, sistemdeki boşluğu anlayan, Orman Muhafaza Memurlarının sıkıntılarını görerek insani duygularını ve mesleki sıkıntılarını sömürerek “semirmeye” çalışan ve kısa süre ile de olsa bunu başaran bu üç beş “ÇAPULCU” bizim silkinmemize ve kendimize gelmemize vesile oldu. Öncelikle kendimizden başlayarak, tüm arkadaşlarımıza bizim sığınacak tek kapımızın o zamanki adıyla Orman Muhafaza Memurları ve Emeklileri Derneği olduğunu, eğer bir çatı altında buluşacak isek bu çatının Orman Muhafaza Memurları Derneği olduğunu anlatmaya çalıştık. Ciddi emek verdik. O dönemde görev yapan dernek yönetimine herşeyi göze alarak sınırsız destek verdik. Nihayetinde 8 Ocak 2018 akşamı kadim dostum, kardeşim, hatta kardeşten de öte kader arkadaşım olan İbrahim Uysal ile yaptığımız iki dakikalık bir görüşme sonrası, birbirini yüzyüze görmemiş 41 Orman Muhafaza Memuru ile ORMAN MUHAFAZA MEMURLARI BİRLİĞİ (OMMB) adında bir Facebook sayfası kurarak Orman Muhafaza Memurları adına hiç kimse tarafından beklenmeyen bir mücadeleyi ateşledik. 14 Ocak 2018 tarihinde toplam sayısı 3500 olan Orman Muhafaza Memurlarının 2500 ü sayfamıza üye olarak destek vermiş ve mücadelemize ortak olmuştu. Ondan sonra da boş durmadık. Aynı yıl bizi yok sayan yetkili yetkisiz tüm sendikalardan varlığımızı hissettirmek için istifa kararı aldık. Bizi küçümseyen hatta “STK bile olamayan sosyal medya ŞEYSİ” diyen yetkili sendika genel başkan yardımcılarına rağmen bir çok meslektaşımız bu kararda yanımızda yer alarak Orman Muhafaza Memurlarının seslerinin duyulmasında inisiyatif kullanarak birlikte hareket etti.
Bu vesile ile yetkili yetkisiz tüm sendikaların işyeri temsilciliklerinde ve şube başkanlıklarında Orman Muhafaza Memurları daha fazla temsil edilmeye başlandı.
Biz, her ne olursa olsun dernek çatısı altında mücadele edilmesi gerektiğini savunduk. Sendikaların tüm üyelerine şirin gözükmeye çalıştığını, derneğin ise sadece Orman Muhafaza Memurları için kurulduğunu anlattık ve buna inandık. Ancak 2019 yılına geldiğimizde derneğin sendika ve diğer güç odaklarının arka bahçesi konumunda olduğunu, emir eri gibi hareket ettiğini, ya da öyle olduğuna inandırıldığını gördük.
Derneği Ankara'ya taşıyalım, Genel Müdürlük, Bakanlıklar, Meclis orada, bizim derdimizi Ankara çözer dediğimizde, Düzce'den dışarı çıkamaz, çıkarılması bile teklif edilemez gibi bir tepkiyle karşı karşıya kaldık.
Sonra…..
Sonra en az 10 meslek büyüğü ile iletişime geçerek başımıza geçmesini ve ideallerimiz için bizim yanımızda önder olarak başkan adayı olmasını teklif ettik... Ancak kabul görmedik…
Yetmedi başkan adayları ile iletişime geçtik ve tek şart olarak derneğin Ankara'ya taşınması olduğunu belirttik. Kimse çağrımıza kulak asıp bize destek olmadı.
Sonra ne mi oldu.. inisiyatif aldık ve seçime 25 gün kala İbrahim Uysal önderliğinde 41 deli fişek, tek “ÇATI” olarak gördüğümüz Orman Muhafaza Memurları Derneği yönetimi için aday olduk.
Seçim öncesi bize destek veren, sonuna kadar yanımızda olduğunu söyleyen yüzlerce meslektaşımız bizi yüzüstü bıraktı. Kimi zati ihtiyac dönemini mazeret gösterdi, kimi sağlık sebeplerini…
Seçime üç adayla girdik. Fikri AKSU, Hasan ÇEKEN ve İbrahim UYSAL…
Seçim öncesi Hasan ÇEKEN bize gelerek ortak liste ile seçime girmemiz teklifini sundu. Şahin ÇETİNKAYA abim bizzat gelerek bu teklifi bize iletti. Seçime ortak liste olarak girseydik kazanma ihtimalimiz yüksekti. Ancak biz Hasan ÇEKEN ve ekibine ortak liste olarak değil, kendi listesi ile girmesine tek şartla destek olmayı taahhüt ettik. Biz hiçbir yönetim kontenjanı istemeden sadece tek şartla destek olmayı teklif ettik. O zamanki adıyla Orman Muhafaza Memurları ve Emeklileri Derneğinin Genel Merkezinin Ankara'ya taşınması ve Genel Başkan adayı Hasan ÇEKEN’in kürsüye çıkarak bunu alenen deklare etmesini istedik. Bizzat bu teklifi yapan ben olmama rağmen kabul görmedik.
Yine sonra….
Sonra tek oy bile almasak dahi Başkam adayımız İbrahim Uysal başkanlığında, ideallerimizden taviz vermeden seçime kendi idealist dava arkadaşlarımızla birlikte gireceğimizi beyan ettik. Şairin söylediği gibi “Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden itler bile gülecek kimsesizliğimize” diyerek dik durduk. Ve o seçimi ağır bir şekilde kaybettik.
Sonra…..
Sonra yiğit düştüğü yerden kalkar dedik ve mücadeleye düştüğümüz yerden, kaybettiğimiz seçimi analiz ederek, neden kaybettiğimizi tespit ederek tekrar başlattık.
Önce OMMB olarak Türkiye'nin her köşesinde görev yapan Orman Muhafaza Memurlarına ulaştık. Aynı sorunları yaşadığımız meslektaşlarımızla tanıştık ve yol arkadaşlığımız başlamış oldu.
Tabiri caizse Orman Muhafaza Memurlarını sıfırdan yeniden teşkilatlandırdık. Derneğin Hakkari'de, Şırnak'ta, Van'da Ağrı'da üyesi yoktu belki, ama OMMB’nin gönüldaşı vardı. Bir olmayı, birlik olmayı, birlikte meslek için hareket etmeyi öğrendik. Bunun yanında “BİR STK BİLE OLAMADAN” vermiş olduğumuz mücadele sonrası 4000 Orman Muhafaza Memurunun mesleğe dahil edilmesini de sağladık. Ve bu genç nesil sayesinde 2022 senesinde yapılan Orman Muhafaza Memurları ve Emeklileri Derneğinin 30. Genel kurulunda yetkili sendikaya, Orman Mühendisleri (OMO) odasına ve kurumun bir çok üst düzey yöneticisinin muhalefetine rağmen İbrahim Uysal başkanlığında Orman Muhafaza Memurlarının tek çatısı olan Orman Muhafaza Memurları Derneğinin yönetimini güneş çarpması, spot vurması, terbiyesizlik yapılmasına rağmen kazandık. Buna vesile olan başta yetkili sendika olmak üzere emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz.
Sonunda 2,5 yıllık bir dernek yöneticiliği tecrübesine vâkıf olduk.
Açık söylemek gerekirse biz ne dernekçiliği, ne de sivil toplum örgütü nedir bilmeden çıktığımız bu yolda çok şey öğrendik. Dernek yönetmenin manasının, Genel Müdürle iki bardak çay içmenin, ya da daire başkanları ile iki sinkaflı muhabbet olmadığını, kendi şahsi itibar ve yakınlarının ikbal davası olmasının ötesinde tüm Orman Muhafaza Memurlarının genel menfaatleri doğrultusunda yapılması gerektiğini, gerektiğinde her kademeye karşı dik durulması gerektiğini, şahsi menfaatlerin ötesinde ve mesleki kazanımlar için mücadele edilmesi gerektiğini öğrendik. Dernekçiliğin yapılabilmesi için hakkaniyete, adalete ve vicdana sahip olunması gerektiğini öğrendik.
Adaletsizlik karşısında susan kim olursa olsun şeytanla işbirliği halinde olduğunu, dilsiz şeytan olduğunu öğrendik. Adaletsiz olanlarla mücadele ettik ve mücadeleye devam ediyoruz.
Geldiğimiz noktada verdiğimiz sözlerin neredeyse tamamını tuttuğumuzu, eksiklerimize rağmen dik durarak tüm meslektaşlarımızın haklarını savunmak için her imkanı kullandığımızı görüyorsunuz.
Derneğimizin Genel Merkezi Ankara'da ve kendi binamıza taşımış, Türkiye'nin tüm şefliklerinde organize olmuş, Hukuk Kurulu ve avukatları ile başı dara düşen tüm Orman Muhafaza Memurlarının yanında yer almış olan başka bir STK yok ise de, ben VARIM demiş ve elini, kolonu hatta bedenini taşın altına koymuş bir STK’ya sahip olmuş Orman Muhafaza Memurlarının, bu kuruluşa sahip çıkması, maddi ve manevi olarak destek olması, bir onur hareketi, bir aidiyet duygusu ve haklı bir mücadele mevziisi olarak desteklenmesi gereken, Orman Muhafaza Memurlarının,”SON” kalesi olan mücadele mevkisidir.
Tüm Meslektaşlarımızın bu mücadalede yanımızda olması mesleki bir ZORUNLULUKTUR!!
NOT: Söz verdiğimiz üzre Orman Muhafaza Memurlarının Üniversite okuyacak olan evlatlarına vereceğimiz burs miktarları tamamen sizlerin aidat ve bağış miktarlarına bağlıdır. Lütfen bu konuda bize olan güveniniz ve desteğinizi esirgemeyiniz..
Unutmayınız bize vereceğiniz her burs desteği, yine bizim evlatlarımız için olacaktır…
Genel Başkan Vekili
Ahmet ÖZDEMİR